Derdimi Sulara Anlatırım

Hazların ocağında yeminler yaktım
Korkmayın firari tövbelerim, sizi kimseler ele vermez
Bana daha işlenmemiş günahlar getirin!

Bin kere daha kovarım kalbimi
Sevmeyi öğrenmeden gelmesin diye
Ölmenin soğuk yüzüne sabırla sözcük sözcük bakarım
Ona yaşamayı öğretene kadar

Belleğimin mişli geçmişinde büyümeyi unutmuş bir çocuğum ben
Kurutulmuş ateşlerle oynar, ıslak güneşlerde serinlerim
Ruhumdaki yaralar yetişemez bana, pes eder giderler

İnsanlıkla aynı umudu paylaşırım
Ayıbı, kokuşmuşluğu da dahil
Bir tek, kullanılmış göz yaşlarımı gizlerim ondan
Gururun ince kırışıklıklarında bir başıma koma beni, derim
Söyle, ben iyi ki hep çocuk kaldım değil mi?

Hem, herşeyin bir izahı olmasa da olur
Farketmez bu dünya beni anlamasa da
Derdimi sulara anlatırım ben, aksın diye
Gülümserim arkası karanlık camlardaki bana
Bıkıp usanmadan yürürüm bir hayali
Yetinmem bana yetenle asla
Hiç olmayana giderim.